Gürsel Tekin’den

Gürsel Tekin, Sözcü’ye yaptığı açıklamalarda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Tekin, “Parti binasındaki arkadaşlarımızla kucaklaşmaya gidiyorum” dedi. YSK’nın, 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından durdurulan mahalle seçimleri ve ilçe kongrelerinin devamına karar verdiğini hatırlatan Tekin, “Bu karar bizi çağrı heyeti olarak da meşrulaştırmıştır. İlçelerimiz doğası gereği bize başvuracaklar. Yani bizim bir arada olmak gibi bir görevimizin olduğunu parti yöneticilerinin bilmesi lazım” ifadelerini kullandı.  “Baba evine girmeme kimse engel olamaz” diyen Tekin, parti binasına girişine yönelik olası engellemelere karşı da net konuştu: “Beni il binamıza sokmayacak babayiğit de yoktur. Babamın evine beni sokmayacaklarmış. Olur mu böyle şey? Kim sokmayacakmış görelim. Yaşanan olayların sorumlusu ben değilim. Amacım bir an önce partimizi bu süreçten kurtarmaktır.”  Gürsel Tekin, yaptığı açıklamada CHP’ye yönelik soruşturmalara da değindi. Hiçbir suç ortaklığının parçası olmadığını vurgulayan Tekin, kimlerin suç ortaklığı yaptığına, kimlerin kimlerin ofisine gittiğine bakılması gerekriğini söyledi. İtirafçı Aziz İhsan Aktaş’la bir bağının olmadığını belirten Tekin, aynı şekilde Ertan Yıldız’ın da kendisinin arkadaşı olmadığını ifade etti.  Tekin, konuya ilişkin konuşmasında sözlerine şöyle devam etti: "Hayatımın en sabırlı dönemindeyim. Yumuşak başlıyım ama uysal koyun değilim. Artık tahammül sınırlarımı zorlayan herkesi üzebilirim. AK Parti'nin kucağına oturduğum gibi çirkin sözler bile edildi. Bunlar çok çirkin sözler. Beni CHP il binasına sokmak istemezlerse bile ben girerim. Çünkü orası baba evi. Baba evine de elimi-kollumu sallayarak girerim. Yalnız il binasında değil, eski il binamızın, hatta ilçe binalarının önünde bile önlem alınıyor. Keşke bu kudretlerini belediye başkanlarımız götürülürken gösterseydiler."

Kaynak: Öz Diyarbakır