Gazeteci Uğuroğlu’ndan Fatih Altaylı’nın tutuklanmasına tepki

Türkiye’de gazetecilere yönelik baskılar yeni değil, ama derinleşerek devam ediyor. Son olarak deneyimli gazeteci Fatih Altaylı’nın gözaltına alınması, ifade özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit olarak gündeme oturdu. Gazeteci Orhan Uğuroğlu, yeniçağ gazetesindeki köşe yazısında bu gelişmeye sert tepki gösterdi. Uğuroğlu, “Bu sadece bir gazetecinin hedef alınması değil, anayasanın ve demokrasinin ayaklar altına alınmasıdır” dedi.

Gazetecilik hayatı boyunca birçok baskıya tanıklık ettiğini hatırlatan Uğuroğlu, “1950’lerde Demokrat Parti nasıl ki muhalif gazetecileri hedef aldıysa, bugün de AKP iktidarı aynı zihniyeti sürdürüyor. O dönem Hüseyin Cahit Yalçın 80 yaşında cezaevine konulmuştu. Bugün Altaylı gözaltında. Arada 70 yıl var ama değişen bir şey yok” ifadelerini kullandı.

Fatih Altaylı’nın halkı bilgilendirme hakkını kullandığını vurgulayan Uğuroğlu, gözaltı kararının siyasi bir operasyon olduğunu belirtti. “Altaylı'nın tek suçu, gazetecilik yapmak. Bu, tüm basına verilmiş açık bir gözdağıdır: ‘Eleştirirsen seni de sustururuz’ mesajıdır” dedi.

GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR

Uğuroğlu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 26. ve 28. maddelerini hatırlatarak, düşünceyi açıklama ve yayma hakkının anayasal güvence altında olduğunu vurguladı. “Basının sansürlenemeyeceği anayasada yazıyor ama fiiliyatta gazetecilik suç sayılıyor. Bu, bir hukuk devletiyle bağdaşmaz” diye konuştu. 

Altaylı’nın mesleki çizgisine dikkat çeken Uğuroğlu, “O bazen iktidara yakın oldu, bazen karşısında yer aldı. Bu onun gazeteci olduğunu, düşüncesini özgürce ifade ettiğini gösterir. Bugün hedefte Altaylı var ama yarın sıranın kime geleceğini kimse bilemez” dedi.

Orhan Uğuroğlu, basın özgürlüğünün sadece “makbul görüşler” için olmadığını, rahatsız edici fikirlerin de ifade edilebilmesi gerektiğini belirtti. “Bugün sessiz kalanlar, yarın kendi kalemleri susturulduğunda şaşırmasın” uyarısında bulundu.