25 yaşındayım ve bir yıldırr

 

İlişkimiz, o uçuşun ardından mesajlarla, ardından buluşmalarla büyüdü. Can’ın olgunluğu, hayat tecrübesi ve bana her zaman kendimi özel hissettirmesi, ona âşık olmamı sağladı. Ama aramızdaki 20 yaş fark, çevremizde dalgalanmalara neden oldu. Ailem, “Bu kadar yaş farkı nasıl olacak?” dedi. Arkadaşlarım, “Senin yaşında biriyle daha mı mutlu olurdun?” diye sordu. Ama ben, Can’ın gözlerinde bulduğum güveni ve sevgiyi başka kimsede bulamamıştım. O, benim hayallerime ortak oldu, beni hep cesaretlendirdi.Evlilik kararımız, bir yıl önce Paris’te, Seine Nehri kenarında alındı. Can, diz çöküp “Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum,” dediğinde, gözlerim dolmuştu. Evlendikten sonra, farklılıklarımız daha belirgin oldu. Can, sakin bir hayatı seviyor; ben ise daha spontane, enerjik biriyim. Bazen onun “erken yatma” alışkanlığına gülüyorum, o da benim gece yarılarına kadar dizi izlememe takılıyor. Ama bu farklılıklar, birbirimize yeni şeyler öğretmemizi sağlıyor. O bana sabırlı olmayı, ben ona anı yaşamayı öğrettim.Zorluklar da olmadı değil. Can’ın önceki evliliğinden bir kızı var, benden sadece 5 yaş küçük. Onunla ilişki kurmak zaman aldı, ama şimdi iyi anlaşıyoruz. Çocuk sahibi olma konusu ise hâlâ konuşuyoruz; Can temkinli, ben ise henüz emin değilim. Ama birbirimize her zaman açık olmamız, bu konuları çözülebilir kılıyor.Bu evlilik, bana sevginin sınır tanımadığını öğretti. Uçakta başlayan bu aşk, hayatımın en güzel macerası oldu. Can’la geçirdiğim her an, yaş farkının sadece bir sayı olduğunu gösterdi. Toplumun ne dediği değil, kalbinizin ne hissettiği önemli. Eğer bir gün bir uçakta yanınıza oturan biriyle göz göze gelirseniz, o anı kaçırmayın. Belki de hayatınızın aşkı, o koltukta sizi bekliyordur.